7 Aralık 2020 Pazartesi

aralık 2020 - birinci hafta

Covid-19 ve kısıtlama olunca n'oluyor? Tüm ülke yemek yiyoruz. Sonra daha çok yiyoruz. Ekmek, börek, kek, akıtma, pancake yapıyoruz. Yiyoruz. Bu arada kimine iki çatal kimine iki bıcak konmuş olabilir. Gayet normal bir durum :) Yemek yiyeceğiz ya, heyecanlanmışız. Normal olmaması gereken ise akıllardaki o meşhur soru:

Tatlı ne var?

Şu salgının ilk günlerinde öyle odaklanmıştım ki. İkinci dönemde ise bir tek yemek konusunda o kadar istekliyim. Aralık ayında bahçede yapabileceğin pek bir şey de yok zaten. Bu iyi mi kötü mü bilemedim.

Karnabahar brokoli geliyor. Bekliyoruz. Biraz garip gelebilir ama ben bitkilerin "acı çekmesini" seviyorum. Böcekler saldırsın, yesinler yapraklarını. Biraz zor büyüsünler, rüzgar köklerini zorlasın. Tadları daha yoğun oluyor. Haşlayınca tüm evi brokoli-karnıbahar kokusu sarıyor. El bebek gül bebek yetiştirince kocaman sulu bir şey çıkıyor ortaya. Ne yediğini anlamıyorsun. Şehirli bahçıvan instagramda paylaşmış bir kaç tüyo, diyor ki kadife çieçeği ve yumurta kabuğu engelliyormuş zararlıları. Doğrudur, engelliyor, kafaları karışıyor. Denemiştim geçen sene. Gel gör ki istiyorum bahçede zararlılar da olsun, karnıbaharımda bir delik olsun. Olsun ki karnıbaharın tadı daha keskin olsun. Pirişince evi kokusu kaplasın.


Bir tutam diyatotm iyidir ama. Bize de yiyecek bir şey kalsın, di mi :)

Civcivlerin keyfi yerinde. Büyümekten daha güzel ne var bu dünyada. Gerçekten has köy tavuğu mu diye bir böceği feda ettik. Önce bacakları koptu, yutuldu. Sonra da kendisi. Evet, bunlar kesinlikle köy tavuğu! Bir de yemek yiyorken birbirlerinin kafalarına basmaya çalışmasalar. Biri yemleye başlamayı görsün, diğerleri hemen kafasına basıyor.

Yeşillikler de büyümeye başlamış. Çok geç kalmışım bu sene.

 Safranın yaprakları da güzelmiş. Bahçedeyken hep gözümü çalıyor. İlk kez yetiştirdiğimden olsa gerek.

Çimende yürürken ayağım bir şeye takıldı. Ellerim de doluydu, dengemi sağlayamadım, kapaklandım. Mantara takılmış ayağım. Mantar demeye şahit ister, hem  devasa hem de salyangozlar tanınmaz hale getirmiş. Bunlar aynı mantarın başka yerde pörtleyen uçları. Benim takıldığımın fotojenik bir tarafı kalmadı, eziliverdi. 

Bahçe permakültür olunca böyle ufak kazalar oluyor :)

Çok sevgili, zeki, çalışkan, şirin mi şirin şu 15 tavuk günde bir, bazen iki yumurta veriyor. Başarılarının devamını diliyor ve hiç vakit kaybetmeden erişteli tavuk çorbası tarifine bakıyoruz. Bol karabiberli olsun, insanın içini ısıtsın şu kış gününde. Hey kime söylüyorum!

Bu hafalık bu kadar :) Haftaya görüşürüz!