Permies'te sıkça sorulan soruları derledim. Aklınıza takılan bir konu olursa insta'dan mesaj gönderin, ekleyelim.
Odun yatağı yönteminin öncelikli amaçları neler? Hangi durumlarda tercih edilir, hangilerinde tercih edilmez?
Odun yatağının öncelikli amacı yoktan toprak üretmek. Diyelim ki elinizdekil, kum ve çakıl var, ancak yaşayan, hayat dolu kara toprak yok. Bu malzemelerle odun yatağı kurarsanız (ve mümkünse biraz azot kaynağı ekleyin) çürüyen odunun etrafındaki kil ya da kumun renginin değiştiğini, aralarının organik madde ile dolduğunu göreceksiniz. O kadar değişik bir görüntü ki, kırmızı kil damar damar kara toprağa dönüşmüş olmuş, daldan geriye bir şey kalmamış. Yoktan toprak yaratıyoruz sanki.
İkincil amacı dal atıklarının geri dönüştürülmesi. Dalları öğütüp kullanabilirsiniz - masraf ve işçilik. Yakabilirsiniz - çoğu kül olup ziyan oluyor. Biyokömür üretebilirsiniz - mantıklı ancak kaliteli biyokömür üretebilmek için dalların kurutulması, uygun boylarda kesilmesi gibi bir çok gereklilik var. Gene işçilik. Dalların üzerine toprak atın, bir şeyler ekin yetiştirin. En rahatı.
Sebze yetiştirmek üçüncü sırada geliyor. Sebzeler için drenaj, mikroiklimler, odunun tuttuğu su ile uzun süre sulamaya ihtiyaç kalmadan sebze yetiştirebilmek. Gibi.
Diğer amaçlar: Doğal hayata destek/habitat. Görüntü kirliliğinin engellenmesi/çit görevi görmesi. Mikroiklim yaratmak. Drenaj. Hiçbir şeyin yetişmediği bir iklimde bir şeyler yetiştirmek :) Geri dönüşüm. Tasarruf (yataklara ekleyceğiniz kompost, gübre, topraktan).
Azot? Gübresiz nasıl oluyor? O kadar dal, odun, talaş toprağın bereketini çekmiyor mu?
Öncelikle gübresiz odun yatağı olmaz değil, olur. Ancak sebze yetiştirmek için gerekli azotu odun yatağının ilk senelerde sağlaması mümkün değil. Takviye gerekiyor. İlk yazıda bunu açıkladım, zengin odun yatağı başlığında. Soru toprağa talaş, kuru yaprak karışınca toprağın bereketi kaçıyorken odun gömünce nasıl oluyor da sebze yetiştirebiliyorsak ise durum şöyle:
Karbonun topraktaki azotu tutması yüzey alanıyla bağlantılı. Toprağa ince talaş sererseniz, yüzey alanı büyük olduğundan, topraktaki azotu bir seferde çeker. Yabani otlar bile büyümekte zorlanır. Ancak kütüklerin yüzey alanı talaşa kıyasla çok az. O yüzden topraktan bir anda yüklü azot/gübre çekme gibi bir durum yok.
Ağaçları, çalıları, sebzeleri yetiştirmek için bol bol gübre kullanıyoruz. Bitkiler aldıkları azotun önemli bir kısmını büyümek için kendilerine kullanıyor. Peki ağaçlar ve çalılar öldükten sonra bu azota ne oluyor? Kuru dal ya da odun çimen, kahve telvesi, mutfak atığı kadar yoğun azot içermese de azot içeriyor. Hatta azot miktarı onlardan fazla bile olabilir, çünkü odunun ağırlığı yani miktar çok. Bitki atıklarını gömdüğümüzde yalnızca karbonu değil, o bitkinin yetişmesi için gerekenleri - yani ömürleri boyunca biriktirdiklerini- gömüyoruz (azot, fosfor, potasyum, çinko..). Çürüme başlayınca bu azot toprağa geçiyor. Yani ilk başlarda odun topraktan az miktarda azotu çekerken (karbonun azotu bağlaması), bir süre sonra çürüyen odun net azot/gübre sağlayan haline geliyor. Yani toprağın bereket katıyor, gübreliyor. Bu süreç ilk sene yavaş, hatta kuru iklimlerde aşırı yavaş, ancak ikinci sene hızlanıyor. Üçüncü seneden itibaren tamamen pozitife dönüyor. Zaten işte bu yüzden ilk yıllarda odun yatağını suluyoruz, güçlü kurmaya çalışıyoruz.
Odun yatağı termitleri çekmez mi? Daha sonra bu termitler bahçedeki ağaçlara zarar vermez mi?
Çeker. Bir tek termitleri de değil, aklınıza hayalinize gelecek her tür canlıyı çeker, faresinden, baykuşuna, salyangozundan değişik hamamböceği cinslerine, hatta ateş böceğinden yarasasına. Boşuna dememişler ölü ağaçta hayat var diye. Gömülü bile olsa hayat aşılıyor bahçeye.
Termitler çürüyen odunları kemirmeyi seviyor. Odun yatağında da bundan bol miktarda var. Şayet yatak su altında kalmazsa ya da biri gidip yatağı bozmazsa termitlerin göç edip yapılara zarar verdiğini, ağaçları kemirdiğini görmedim. Belki başka iklimlerde, başka ülkelerde, farklı termit cinslerinde bu durum olabilir. Bizde henüz görmedim. Gene de eşeği sağlam kazıpa bağlayıp ahşap yapıların (bina, çardak, köprü) hemen dibine odun yatağı kurmuyoruz.
Odun yatağını kurmak için gerekli toprağı nereden temin edebiliriz? Az toprak kullanarak odun yataı kurmak mümkün mü?
Kısa özet: Odun yatağı kurarken dalları toprakla iyice örtmek gerekiyor. Gerekli miktarda toprak kullanmazsanız büyük boşluklar toprağın hızlıca kurumasına ve yatak içinde su zincirinin kopmasına neden oluyor. Bu durum yatağın tekrar nem kazanmasına engel olur çünkü toprak kuruyunca hidrofobik hale geliyor.
Gömülü odun yatağı kurarken toprak bulmak zor olmasa gerek. Kazdığımız toprağın içindeki büyük taşları eleyip odunların üstüne geri yayıyoruz. Klasik odun yataklarında da durum pek farklı değil. Kazdığınız toprak yeterli olacaktır. Gömülü yataklardan farkı kazdığımız çukura geri doldurmuyoruz, yüzeydeki toprağı traş edip ortaya yığıyoruz.
Sepp Holzer'in dar-yüksek odun yatakları için gerekli toprağı bulmak dert. Sepp büyük makinalarla araziyi kademelendirdiği için (teraslar kuruyor) toprak bulmakta zorluk yaşamamış. Ancak Paul Wheaton Montana'daki kayalık arazide toprak bulamadığını ifade ediyordu permieste. Çare balık havuzu kurmak. Havuzdan çıkan toprak odun yatağına gidiyor, kazılan alan da havuz oluyor.
Çok soğuk/soğuk/kurak/yağışlı iklimlerde odun yatağı işler mi? Hangisini tercih etmeli?
Her durumu kendi içinde değerlendirmek gerekse de yol göstermesi için aşağıdaki listeyi paylaşayım.
Akdeniz iklimi, karasal iklim: Gömülü odun yatağı. Min 40-60 cm derinlik, toprağı en çok 30 cm kabartın, daha yksek olmasının yararı yok zararı var. İlk iki sene düzenli sulama. Daha kurak bölgeler için ya daha derin ya da krater bahçeciliği.
Düzenli yağış alan bölgeler ya da damla sulama kurduğunuz yataklar: Klasik odun yatağı, nam-ı diğer hügelkültür. 1-1,2 m yüksekliğinde.
Karadeniz iklimi, yüksek rakımlar, buharlaşmanın az olduğu düzenli yağış alan bölgeler: Sepp Holzerin raf- hügelkültürleri.
Şehir içi yükseltilmiş sebze yatakları: İdeali 40-60 cm yüksekliğinde son 10-15 cm'i iyi toprakla doldurulmuş yataklar. 30 cm'in altına düşmeyin. Her yıl düzenli oalrak toprak/malç/kompost ekleyin. Yataklar oturacak.
Beton alanlar: Klasik yığılı odun yatağı + damla sulama.
Yeni kesilmiş ağaçların odununu mu kullanmalı yoksa bir kenarda uzun süre beklemiş ağaçlarınkini mi?
Mümkünse çürümüş, yığılmış kalmış odunları terih edin. Yeni kesilmiş ağaçların dallarını, kütüğünü kullanmayı düşünüyorsanız, kullanabilirsiniz. İğne yapraklı ağaçlar tekrar filizlenmiyor. Ancak çınar, kavak, söğüt ve benzer türlerde yaprağını döken "zombi" ağaçlara dikkat edin. Odunu sürgün atıp tüm yatağı ele geçirebilir.
İlkbaharda, su oduna yürüdükten sonra odun yatağı kuracaksam yeni kesilmiş ağaçları tercih ederim. Zaten yaş, sulamaya ihtiyacı azaltır. Sonbaharda yatak kuracaksam çürümüş odunları dalları tercih ediyorum. Bütün kış suyu çeksin diye.
Çam ağaçları toprağın pH'ını düşürüyor mu?
Çok değil. Dışarıdan kamyonla kütük getirmediğinizi düşünürsek zaten civardaki ağaçları kullacaksınız. Civardaki ağaç demek oranın toprağına uygun ağaçlar demek. Bir miktar düşürür, ancak odunun yüzey alanı talaşa kıyasla çok daha az olduğu için etkisi pek yok. Aksini iddia eden, asidik toprağı seven bitkilerin (blueberry- yabanmersini gibi) çam odun yatağında daha güzel yetiştiğini söyleyenler var. Açıkçası aksini de gördüm, deneyimledim. O yüzden elinizde ne varsa onu kullanın, doğru kullanın. Gerisi ikinci derece.
Hangi ağaçları tercih etmemeliyiz?
Kimi hastalıklar, odun toprağa gömülü olsa bile kaçabiliyor ve tüm araziyi ele geçiriyor. İyi odun- kötü odun yazısında açıkladım. Yanık hastalıkları gibi. Çare biyokömür.
Zombi ağaçlara dikkat. Ağaç zaten kesilmiş, hali yok diye gömüyorsunuz, bir anda hayata dönüp yatağı ele geçiriyor. Aman dikkat. İyi odun - kötü odun yazısında var açıklaması. Kavak, söğüt gibi.
Aleopatik ağaçlar. Kullanamazsınız değil, taktiği var. Gene iyi odun- kötü odun. Ceviz.
Kedi/köpeği yataklardan uzak tutmak gerekir mi?
Genel olarak sebze yetiştireceğiniz bölgeye evcil hayvanların girmemesi istenir. Yatakları talan ediyorlar. Kedi dışkısıyla parazit geçebilir ve gebelikte sıkıntı yaratıyor. Köpekler tam olarak yatak katili. Kazıp içine yatar. Tel çekin, kafalar rahat olsun. Evcil hayvanların dışkılarını yatak kurarken kullanmanız tavsiye edilmez. Biyokömür üretebilirsiniz.
Odun yatakları kokar mı? Sinek ya da kene yapar mı? Peki fare?
Yapmaz. Odun yatağının içine kemik, et vb alıp gömmediğiniz ve üstünü tavsiye edilenden daha az toprakla örtmediğniz sürece sinek yapmaz. Gömmek hızlıca kokan ve bozulan herhangi bir şeyden en kolay kurtulma yolu. Asırlardır yaptığımız bir uygulama.
Kene uzun otlarda yaşar. Genelde büyük avcı hayvanı nüfusunun bastırıldığı bölgelerdeki kronik bir problem (kuzay amerika, şehir ormanları, ilaçlamanın yaygın olduğu tarım alanları). Odun yatağıyla alakası yok yani. Bahçenizdeki otları kısa tutun, sarımsak ekin. Sık kullandığınız mıntıkalar bakımsız kalmasın.
Yataklarda yeteri kadar toprak kullanmazsanız fare nüfusu patlayacaktır. Tavsiye edilenden daha az toprak kullanmayın - tabi fareleri çoğaltmak gibi bir amaçınız yoksa.
Yanlış uygulamalara hangi örnekleri verebiliriz? Hangi durumlarda odun yatağı yönteminden sakınmalıyız?
Yamaca, suyun akışını kesen odun yatağı uygulamaları (heyelan, toprak kayması vs). Kurak bölgelere klasik odun yatağı ya da Sepp'in yüksek hügellerini uygulamak (kurur çalışmaz). Odun yatağı - yağmur hendeği kombinasyonu (mantıksız, heyelan). Odun yatağı - teraslama (biri suyu tutuyor diğeri tutmamaya çalışıyor). Gibi.
Yöntemleri lütfen zorlamayın. Malesef çoğu permakültür uygulamasında oranın iklimine ya da koşullarına uymayan uygulmalara denk geliyoruz. Budamadan çok miktarda dal çıktı, illa öğüteceksiniz diye bir şart yok. Biyokömür? Odun yatağı? Yeni yatak kuracaksınız diyelim odun yatağı olması şart değil, çapasız tarım yöntemleri var, yoğum ekim, seyrek ekim, basit bahçecilik...Tek yöntem yok, araştırın hangisi en kolay, en ucuz, en doğrusu ise, o.