12 Ağustos 2022 Cuma

çalakalem: imece (permablitz)

Geçen hafta permakültüre gönül vermiş biri daha göçüp gitti. Beklemiyorduk, gençti, ani oldu. Dan Palmer. Permablitz fikrini ortaya çıkaran, organize eden eleman. Yazı 2 kısım. Hadi :)

1.

İmece ülkemizde sık başvurduuğumuz bir yöntem. Mesela yakınlarda domates salçası, tarhana, erişte, yuvalama vb hazırlayacağız imece usulü. Tanımı şu:

genellikle kırsal yerleşim yerlerinde, birçok kişinin toplanıp elbirliğiyle bir kişinin tarlasını sürmek, ekinini biçmek, harmanını kaldırmak, mısırını, fındığını toplamak vb. gibi bir işini görmesi ve böylece herkesin bu türden işlerinin sırayla bitirilmesi.

Yani tek başına tamamlaması zor işleri elbirliğiyle hızlısından bitirmeye imece deniyor. Bizim ailede bu yöntemi çok severler, topluca girilir her bir şeye. Kim ne yapmış diye defter kitap tutmuyoruz ancak herkes işin bir ucundan tutuyor. İmece usulü bu topraklarda asırlardır var, yeni bir şey değil. Hatta şehirli çeşitlerimiz bile var. Altın günü mesela. Tarla sürmekle bir değil tabii ki ancak çok benziyor. Kimse gidip bir seferde 24 tane çeyrek altın alamaz ya da bozdurmaz. 90ların kolası ve kısırı ile meşhur günlerinde mahallenin kadınları (ve dul emekli beyleri) her ay bir eve gider ve ev sahibine getirdikleri altın verilirdi. Bir çeşit finansal imece. Toplanan parayla düğün yapılır, ev boya badana ettirilir, borç ödenir gibi.. Bu şekilde Aysel teyzenin torununun sünnetine ya da bakkal reisin borcunu kapamaya "imece" girilirdi. Dolaylı yoldan. Bir sonraki ay tekrar, bu sefer başka birine. Biz çocuklar da arada kola filan aşırırdık.

Gelin benim durumuma bakalım bir de :) Tek başıma 6 dönüm bahçede uğraşıp duruyorum 12 yıldır. Üst bahçedeki sebze yataklarını tamamlamam 13 ay sürdü. Her bir yatağı anca bir ayda bitirebildim. Kümesi inşaa etmem 3 ay, ilk odun yatağı 4 ay, biyokömür ortamını hazırlamam (tlud) 1 ay, yağmur toplama sistemini kurmam 1 yıl, kuyu, sulama ve kablo hatlarını çekmem 1 yıl, alet odasını inşaa etmek 3 ay (haftalarca taşınan mıcırı saymazsanız 2 hafta) sürdü. Nazlı Bahçeyi hazırlamak için 2 kapanma ve acı bir kalp kırıklığı gerekti. Bahçe güzel oldu, oluyor daha doğrusu ama 12 YIL!  Yaşlandım be! Yalan yok, bu yavaş tempodan keyif alıyorum, bahçede çalıştıkça ofisten eve getirdiğim üzerimdeki gerginliğimi atıyorum. Parasıyla yardım edenler de oldu. Ancak 6 dönüm de az değil, hele hele makinasız.. Bir yandan tüm aileye yetecek salçayı, tarhanayı, erişteyi hazırlamak 2 hafta sürerken, benim burada iki yatak kurmam bir mevsim yiyor. Cık. Ayrıca imece daha keyifli. Muhabbet oluyor, ızgara yemek yapıyoruz filan. Kuru kahve de bir yere kadar.

Permakültürü herkes öve öve bitiremiyor, taa ki uygulamaya başlayıncaya kadar. Konvensiyonel tarım uygulamaları kolay, zaten kolay olmak zorunda. Permakültür öyle değil. Para çokamel mantığıyla yürümüyor, amaç kalıcı bir sistem kurmak. Yağmur hendeği desen elli tane detayı var. Elle kazmak bir olay, kepçeyle başka. Kümes inşaa edelim desek, içinde kalın altlık serili bahçesinde kompost üretilen ohoo. Vakit alır, insanı yorar. 6 dönümü geçtim, 200 m2 bir alana permakültür uygulaması yapacağız desek o bile alır bol keseden vaktinizi. Bir de paranızı! İlk kez yapıyor olacaksınız nasıl olsa. Hatalar yapacaksınız, yanlışlar olacak. Yağmur suyu toplama, solar panel gibi daha teknik konular da var. Bir hata yüzlerce dolara patlar. Ki emin olun ufak ufak onlarca hata yapıyoruz. Gelin elbirliğiyle girişelim hem işyükünü, hem de tecrübeyi paylaşalım. 10 kişi 10 farklı bahçede kendi başımıza debeleneceğimize, her hafta birinin bahçesini baştan sona tamamlayalım. Hem muhabbet olur, hem de hızlı biter. Bence en güzel kısmı da -tabii herkesin bahçesi bir değil ama öyle olduğunu düşünelim- kümesi bir kere baştan sona yapmak yerine 10 kere zorlanmadan yapmak. İlk seferlerde tecrübesi az olanlar hammaliye işleri yapar, ancak gördükçe tecrübe kazanır. Kötü mü olur. Türkiye'ye permakültür imece usulü girdi desek pek yalan söylemiş olmayız. Çoğu şu an ders aldığınız, bugünkü gurular filan :) böyle başlamış. Kulağa gelen dedikodulara bakılırsa bazı kalp kırıklıkları olmuş. Malum dram hayatımızın her yerinde. 

--Lafı iki kelam daha uzatacağım. İkinci kısımda permablitz - perma imeceyle ilgili bir evrakı tercüme ettim. Elimden geldiğince, hızlısından. Oradan kim ne istiyormuş, görevler neymiş görebilirsiniz.--

Permablitz yerine niye perma-imece dediğimi açıklayayım. İnsanlar neden bahsettiğimizi anlamıyor. Nokta. Perma permakültürden geliyor. Değiştiremiyorum, öyle girmiş. Blitz yıldırım demek, ama ondan gelmiyor. Almanların 2. dünya savaşı sırasındaki esas saldırı taktiği. Binlerce tank, bomba ve uçakla saldırıyorlar, kimse önlerinde duramıyor. Ruslara yaptıkları bu ani baskın, yıldırım saldırı blitz kelimesiyle özdeşleşti. Permakültür saldırısı, baskını da kulağa iyi bir şeymiş gibi gelmiyor. Nevin Ablanın bana tarhana saldırısıııı! diye mesaj attığı hiç olmadı mesela. Türkçesi var. İmece. Ecnebi havası kasacağız diye her kelimeyi de dilimize itelemeye gerek yok. İmece usulü permakültür. Kısaltacaksanız perma-imece.

Ayrıca bu organizasyon şeklini bize olduğu gibi uygulama şansımız yok. Birebir uygulama aletlerde de mümkün değil. Bize uyarlamamız lazım. Uyarlamadan lök diye alırsanız bugün düştüğümüz duruma düşeriz. O kadar tohum çekilişi dönüyor, kaç tane blitz/imece duydunuz? Öyle ayda yılda bir değil, şu an bir tek İstanbul'da haftada 10 belki 15 tane farklı imece düzenleyebiliriz. Malesef yok ama. Laf çok, kimsede iş yok. Plazagörl ile konuştuyduk bunları, belki bir şeyler çıkar seneye. Yapsa yapsa o yapar.

2.

Bu kısım bağlantıdaki yazının aşırı kısaltılmış, hızlısından açıklamalı tercüme edilmiş hali. Orijinali için: permaculturecalgary--Permablitz-Host-Guide-2019-

Kimler ev sahibi olabilir? (yani kimin bahçesini inşaa etmeye yardım edeceğiz)

  • Daha önce en az 2 imeceye katılmış olmak,
  • İmeceyi düzenleyen organizasyona üye olmak gerekiyor

Her imecenin, önceden tasarlanmış bir projeye (permakültür tasarımına) uygun olarak yapılması isteniyor. Kendiniz de tasarlayabilirsiniz (sertifikanız varsa) ya da sertifikalı biri tarafından tasarlanmış da olabilir. Bu yazıyı yayınlayan grup ihtiyaç halinde tasarımcı bulmaya yardımcı oluyormuş.

Tasarımcı o alana bir permakültür projesi geliştiriyor. Buradaki esas amaç uygulama günü geldiğinde başa dönüp bu böyle olmasa şöyle olsa muhabbetini kesmek. Diğer amaçlar da araziden mümkün oldukça faydalanmak, süreci hızlandırmak, verimi arttırmak vb. Ayrıca bakımı azaltmak, uygulamada ve ileri tarihlerde sıkıntıların oluşmasını engellemek (arazinin ortasından elektrik ya da boru hattı geçiyordur gibi, bunları tespit eetmek tasarımcının işi).

İmece genelde 2 gün sürüyor ve bu iki gün içinde çok sayıda insan gelip tasarımın uygulanmasında yardımcı oluyor. Ancak haliyle o kadar kişiyi iki gün boyunca ağırlamak kolay değil. Bunun için işleri kolaylaştıracak birileriyle anlaşmakta fayda var. Tuvalettir, aletlerdir vb. (Bu işlemi kendiniz de yapabilirsiniz ancak zor. Mesela 5 tane kazma gerekiyor diyelim, diğer dördünü nereden bulmalı. Bu olayın kritik noktası. Yemek işi hallolur, en kötü internetten söylenir ya da yanında getirir insanlar. Aletler, peki izinler.. Bu işi organizasyon sorumlusu yapmıyor, yapanın ingilizcesi faciliator. Türkçesi, kolaylaştırıcı.)

Genelde imece gününü kolaylaştırcı tayin ediyor. En az birkaç hafta önceden duyurun, son haftaya bırakmayın. Diğer organizasyonlarla çakışmamasına dikkat edin.

En çok 15-20 kişiyle sınırlandırın (kirpi yorum, proje odaklı çalışılacaksa dışarıdan gelecek insan sayısı 11'i geçmesin, 5li ekipler kurun). Herkesin tecrübe kazanacağı bir ortam olsun, yemek ve içeceklerde sıkıntı olmasın. Gerekli malzemeleri temin etmek ev sahibinin işi. Ancak tabii ki imeceye katılacaklara yazıp onlardan da talep edebilir- geri ya da ileri dönüşecek malzemleri bulması gerektiği anda bulmak zor oluyor)

İmece gününde:

Uygulamaların kimi bağımsız kimi de birbirini takip ediyor olabilir. Mesela sebze yatağı kurulacaksa, önce otlar temizlenmeli, yüzey açılmalı, kompost taşınmalı, toprak çapalanmalı, sonra aralar belirlenmeli. Yükseltilmiş yatak yapılacaksa ahşaplar kesilmeli, vidalanmalı vb. Hepsi birbiriyle bağlantılı. Ancak bahçeye hem kümes hem de süs havuzu yapılacaksa ekipleri gruplara ayırıp ayrı ayrı yapabilirsiniz. Burada dengeye dikkat etmek gerekiyor. Kimi projelerde belki tüm gün kompost taşımak gerekecek. İnsanlar amelelik yapmaya gelmiyor bunu takip eden günle dengelemeli, belki işleri buna göre sıralamalı. Ayrıca kaosla kontrolü de dengelemek gerekiyor. Biraz kaos olmalı ki insanlar öğrensin, deneyimlesin; biraz kontrol olmalı ki imece tamamlansın. Planlama önemli. Bu organizasyon sorumlusunun işi. Sorumlu kişi ev sahibi de olabilir ayrı bir kişi de.

Büyük ya da tehlikeli işler, ağaç kesimi ya da kuyu kazılması gibi, imecenin kapsamına sokulmuyor. Bu bundan para kazanan, işi bu olan insanların işi. Güvenlik nedeniyle. Onlar her gün bu işlerle uğraştıkları için nerelerde sıkıntı olacağını, hangi önlemlerin alınması gerektiğini bilirler. İşi bilmeyen 15 kişiyi bir araya getirip ağaç indirirseniz.. Ayrıca herkese güvenlik ekipmanlarının sağlamak ya da katılımcılara önden getirmelerini talep etmek ev sahibinin işi.

Yiyecekler ev sahibinden beklenir genelde. İçecekler kesinlikle.

Örnek Program:

8:00- Tasarımcı ve kolaylaştırcı ile son planlamalar, kontroller vb.

9:00- Gelenleri karşılama, yaka etiketlerinin - isim- dağıtılması, kayıt defteri (telefon, eposta gibi), çay kahve, basit görevler (alanın hazırlanması, etrafın tanıtılması vb.)

9:30- Bu elemanlar imeceye yogayla başlamayı seviyorlarmış.

9:45- Kolaylaştırcı bir çember oluşturup olayı anlatıyor. Katılanlar kendilerini tanıtıyor, neler yapmak/öğrenmek istediklerini anlatıyor. Tasarımcı ya da kolaylaştırıcı tasarımın bir kopyasıı herkese dağıtıyor. Güvenlik önlemleri, iş bölümü vb. Çeşitli aletlerin nasıl kullanılacağı, güvemli çalışma şekilleri (kazma nasıl sallanır, ağırlık nasıl kaldırılmalı gibi)

10:00- İşbaşı

12:00- Öğlen arası

1:00- Tekrar iş başı, uygulama örnekleri (workshop gibi)

4:00- Tekrar çember oluşturup, günün özeti. Kalan olursa belki biraz daha çalışma, yemek, parti vb.


Bu da benden:

Görevler

Platform: İmecenin duyurulduğu sayfa, organizasyon ya da program. (instagram olur, whatsapp grupları olur, bir permakültür kuruluşu olur..)

Ev sahibi: Projenin uygulanacağı alanın sahibi. Görevleri yukarıda tarif edildi (malzemeler, güvenlik, yiyecek içecek gibi)

Katılımcı: İmeceye katılan, projenin gerçekleştirilmesine katkı sağlayan kişi. Sıradaki muhtemel imecelerin ev sahibi.

Tasarımcı: Permakültür tasarım sertifikası olan, tasarımı geliştiren kişi.

Kolaylaştırıcı: Bu tür elbirliği projelerinin olmasına olanak sağlayan, süreci kolaylaştıran kişi/şirket (çadırdır, el aletleridir, izinlerdir..)

Gönüllü: İmecelere ev sahibi olarak girmeyen, tasarım ya da proje ilgisini çektiği ya da tecrübe kazanmak için katılan kişi.

Eğitmen: Uygulamaların ve yöntemlerin ayrıntılarını anlatan, gösteren kişi.

Organizatör: Bu tür organizasyonların gerçekleşmesini sağlayan, katılımcıların, ev sahibi, tasarımcı, kolaylaştırcının tanışmasına olanak veren kişi/şirket. Sponsorlardan sorumlu. İmeceyi değerlendiriyor bir de.

10 Ağustos 2022 Çarşamba

çalakalem: kalın altık (deep bedding)

Kim derdi tembellik para edecek diye. Kümesi, ağılı, ahırı temizlemiyorsun hayat güzel oluyor :)

Deep bedding'in Türkçe'si varsa bilmiyorum, duymadım. Kitaplarda da denk gelmedim. Kelime kelime tercüme edersek derin altlık olur ama -sordum soruşturdum- kalın altlık dedik. Malç sererken deep mulching diye bir yöntem var, onu malçı kalın sermek diyoruz ya da kalın malç yöntemi diye. Hem ondan, hem de deep Türkçe'ye yüksek diye tercüme ediliyor (deep beem, yüksek kiriş). Lafı uzatmayayım, fikriniz ya da itirazınız varsa instagramdan mesaj atıverin gayri.

Peki nedir kalın altlık yöntemi? Normalde kümese altlık olsun, kokuyu alsın, temizlemesi daha rahat olsun ve gübreyi emsin diye talaş, saman sereriz sonra haftada bir temizleriz. Kalın altlık yönteminde ise haftada bir temizlemek yerine haftada bir üstüne tekrar talaş/saman seriyoruz. Bu böyle altı ay belki bir yıl gidiyor. Kat kat. Yarım metre belki de 1 metre kalınlığa erişiyor. Sonra içeridekileri dışarı alıp başa dönüyor, tekrar talaş seriyoruz. Kalın altık yöntemininin mantığı da, süreci de komposta benzer. Ancak bu sefer kümeste, ağılda, ahırda hayvanlarla beraber yapmaya kalın altlık yöntemi deniyor. Kahverengiler bizden (saman, talaş, kuru yaprak gibi), yeşiller hayvanlardan (dışkı, idrar vb.)

Peki kalın altlığı tercih etme sebepleri neler?

  • İstiflemek için. İstiflemek bir taşla iki kuş vurmanın permakültürcesi (açıklaması instagramda sabit hikayelerde). Zamandan ve işten tasarruf ediyorsunuz kalın altlık yönteminde. Kümesi 6 ayda bir ya da yılda bir temizliyoruz. Kümeste daha az zaman harcayacaksınız, daha az yorulacaksınız. Temizlerken büyük aletler, makinalar kullanabilirsiniz. Haftada bir kümes temizlemek bana hep angarya gelmiştir. Gidersin, temizlersin, altını serersin vs. 1 saat sürmez. Eee sonra, git eve üstünü değiştir, yıkan. Aynı işi her hafta yarım saat yapmayı sevmiyorum. Altı ayda bir tüm günümü almasını bin kat daha iyi. Üstüm bir kere kirleniyor.
  • Gübreyle değil kompostla muhattap oluyorsun :) Bu benim en sevdiğim özelliği. Malzeme ekledikçe alttaki katmanlar kompostlaşmaya başlıyor. Elle tutabileceğiniz, kötü kokmayan (orman toprağı kokan) bir malzeme. Bunu küremesi, taşıması gübreye kıyasla daha çekilir diyelim :) Koku yok, hafif bir sıcaklık var, küreğe yapışmıyor..
  • İçerinin sıcaklığını düzenliyor, soğuksa arttırıyor. Kompostlaşma süreceinde ortama ısı verilir. Kalın altlık yönteminde de alt katmanlar zamanla ısı vermeye başlıyor. İdeal oranlarda yeşil ve kahverengi malzemeleri karıştırmadığımız için kümesin zeminin 70 küsür derecelere ulaşmasını beklemeyin. Kahverengiler kalın altlık yönteminde ağır bastığı için ulaşabileceği en yüksek sıcaklıklar 30-35 derece. Böyle alttan güzel bir sıcaklık geliyor. Kalın altlık yöntemini kullananların kümesi sonbaharda temizlemek yerine ilkbaharda temizlemelerinin başlıca nedeni bu. Soğuk bölgelerde yılda bir temizleniyor. Alttan gelen sıcaklık sıkıntı yaratmasın diye yazın talaşı daha kalın seriyorlar. Hem tepkime azalıyor hem de karbon katmanı ısı yalıtımı sağlıyor.
  • Hayvan ölümlerini azaltıyor. Bunun nasıl olduğu tam anlaşılmış değil, ancak katmanları serdikçe hayvan ölümü azalıyor. Buna yararlı bakterilerin sebep olduğu söylenir. Katman sayısı arttıkça kümeste tavuk/civciv ölümü hastalık görülme ihtimali azalıyor. Richard Perkins civcivleri büyüttüğü "ana kucağında" en yüksek civciv ölümünün talaş inceyse olduğunu tespit etmiş. Sırf bu yüzden ana kucağını kışın temizlemiyor, ilkbahar geldiğinde eski altlığı hafif sulayıp üstüne yeni talaş seriyor. Denedim, dediği doğru. Ana kucağını temizlemedim bu sene ve dediği gibi civciv ölümleri azaldı. Pek fotoğraf çekilecek bir görüntü yoktu - yalan yok- ancak civciv ölümünün azalması daha önemli.
  • Hayvan ölümlerinin dışında mantar ve bakterilerden kaynaklanan hastalıklar da azalıyor. Tabii burada tavukların bastığı son katmanı kuru tutmak önemli. Bit pire derdi olmasın diye son katmana diatom serpebilirsiniz. 

Püf noktaları:

  • İlk katmanı az biraz kalın serin (15 cm kadar), tavuklar üzerinde biraz daha uzun süre dursun. Şöyle 2-3 hafta kadar. Sonra abartmadan sulayıp üzerine karbonca zengin malzeme serin. İdeal malzeme kaba talaş. Daha az ideal malzeme saman ve kuru güz yaprakları. En az idea malzeme ince talaş. Hatta ideal değil o, mümkünse kullanmayın.
  • Haftada bir ya da iki haftada bir karbonca zengin yeni bir katman serebilirsiniz, 5-10 cm kalınlıkta. Peki en ideali bu mu? Değil. İstagramda paylaşmalık bir görüntü elde etmek istiyorsanız sık sık ince katman serin. Haftada iki kere mesela. Bir çuval talaş kenarda dursun, haftanın belli günleri üste serin. Hatta ortaya yığın, tavuklar sizin için yayar.
  • Her 3. katmana geldiğinizde kalın altlığı sulayın. Sonra üzerine kuru talaş serin. Sulama işi abartırsanız alt katmanlar havasız kalır, kokar. Nemlendirecek kadar.
  • Bir kürek derinliğine geldiğinizde (30 cm kadar) dirgenle alt katmanları havalandırmakta fayda var. Şart değil, püf noktası. Alt üst etmenize gerek yok. Dirgeni sokup, dirgeni az biraz kendinize doğru çekin. Yeterli. Dirgeni yamultmaya hiç gerek yok :)
  • Her kuru katman serdiğinizde talaşa diatom atabilirsiniz. Bit, pire vb ile mücadelede fayda edecektir. O kadar karbon serince deli bit olur gibi gelir ama olmuyor esasında. Emin olmak için..
  • Buradan çıkan malzemeden kompost elde edeceğiniz için katmanları seriyorken kompostu düşünerek de malzeme ekleyebilrisiniz. Mesela bir katman deniz yosunu. Deniz yosunu yeşil malzeme olduğu için bir gün sonra talaş ya da saman sermeyi ihmal etmeyin. Midye kabuğu, kum, az biraz bahçe toprağı, vermikülit, perlit (bu son ikisi mikroyeşilliklerden) gibi. Biyokömür nem tutar, ona dikkat. Bence mutlaka ekleyin ancak nem tuttuğu için kalın sermeyin, hayvanların ayaklarında hastalığa neden oluyor.
  • Yukarıda yazmıştık, kümesi ısıtması için katmanları ince tutun. Yazın daha kalın serin. 

Farklı hangi fikirler var? 

  • İlki katmanlara biyokömür eklemek. En alt katman belki 6 ay belki de 1 yıl hiç hava almayacak. İster istemez de üst katmanlardaki sıvı bu en alt katmanda birikecek. İlk katmana biyokömür eklerseniz hem suyu emer hem de fazla azotu tutar, kokuyu engeller. Bu ilk katmanı bir çeşit çocuk beziymiş gibi düşünün. 
  • Altığı karıştırmak tabii ki kompostlaştırma sürecini hızlandırıyor. Ancak bu kadar çok malzemeyi karıştırmak her babayiğidin harcı değil :) Hele hele ağıl, ahır gibi geniş alanlarda. Joel Salatin -ahırda- saman katmanlarına mısır atıyor. Çuvallarca hem de. Onun ahırında kalın altlığın 1,5 hatta 2 m yüksekliğe ulaşması gayet normal. İlkbaharda sığırları dışarı alınca ahıra domuzları salıyor. Domuzlar mısıra ulaşmak için bütün altlığı alt üst ediyor. Bu şekilde hem domuz yetiştirmiş hem de kompostu havalandırmış oluyor. Bizim domuzlarla pek aramız yok malum. Buğday serpeliyorum bazen. Altlığı kümesin bahçesine aldığımda tepe gibi yığıyorum. Tavuklar içindeki buğdaya erişmek için bu tepeyi param parça ediyor. Aynı mantık, benzer yöntem :)
  • Yazının bu kısmına kadar defalarca ifade ettim ama kalın altlığın en büyük avantajı zahmetsiz kompost elde etmek. Romantik siyah altın hikayeleri değil demek istediğim. Konu hep para. Hikayelerde hesabını paylaşmıştım bir süre önce. Artan yem fiyatlarıyla makul bir fiyata yumurta üretmek mümkün değil. Ya yumurta fiyatlarını arttıracaksınız ya da bu işi bırakacaksınız... Ya da kompost üretip pazarlamaya başlayacaksınız. Ürettiğim 15 m3 kompostun değerini hesaba kattığımda bizim kümesteki yumurtalar bedava geliyor. Bu yöntemleri (kalın altlık ve kümeste kompost üretimi) uygulamadan önce yılda 5 m3 gübre satın alıyordum. Şu an ürettiğim kompostu ihmal edip sadece eskiden satın aldığım gübreden ettiğim tasarufu dikkate alırsanız yumurtanın tanesi takriben 0,45 liraya geliyor (bu da kümesin yarısı horoz, kalan tavukların yarısı da yumurtlamıyorken olan durum). Yem fiyatlarından şikayetçiyseniz bence ya kompost üretin ya da tavuk traktörü gibi alternatif yöntemlere geçin. Tavuk traktörü vereceğiniz yem miktarını azaltmaz ancak işletme giderlerini azaltır.
  • Tavuk traktörünü biliyoruz, her gün ya da gün aşırı hareket ettirilen bir çeşit kafes. Kafes ama tavuklar doğal davranışlarını sergileyebiliyor. Peki ya hareket ettirmezsek, kalın altlık yöntemini tavuk traktörüne uygularsak? Bu kış ve ilkbahar tavukları hareket ettiremedim ve böyle bir uygulama yapmam gerekti. İsim olarak artık hareket etmediği için bu sisteme traktör diyemeyiz. Kompost kümesi dedim ya da yükselen kompost. Şehirde dar alanlarda gayet güzel oluyor. Traktörü sonunda hareket ettirdiğinizde ya kompostun içine direkt balkabağı ve mısır gibi aç bitkileri ekiyorsunuz ya da malzemeyi yataklara malç/kompost olarak seriyorsunuz. Bizim standart tavuklar biraz büyük kaçtı bu işlem için, bantamlarla deniyorum. Denemeleri hikayelerde görürseniz şaşırmayın.

Kalın altlığın dertleri:

  • Kümes, yatak buna göre tasarlanmış değilse biraz sıkıntılı.Sonuç oalrak 1 mye kadar (hatta ahırlarda 2 mye kadar) malzeme yığılacak. Altlık daha kalınlaşmadan, yani girişler kapanmadan, üç ayda bir kümesi temizleyerek mevcut yapılarda durumu kotarabilirsiniz. Ancak bu sistemi esas alacak bir kümes, ahır ya da ağıl tasarlayacaksanız malzemeyi içinde tutacak, giriş-çıkış ve pencerelere malzeme kaymasını engelleyecek bir seti mutlaka (beton duvar, ahşap vb.) tasarımda düşünün.
  • Malzemeye ihtiyaç var. Hem de çok. Kompost yapıyor gibi düşünün, nasıl kompost kurmak için bol keseden malzemeye ihtiyaç var, altlık için de aynısı geçerli.
  • Yeni katmana malzeme ekliyorken zamanlama önemli. Geç kalırsanız gübre eziliyor, yüzeyi kabuk kaplıyor. Bunun olmasını istemezsiniz.
  • Sulama önemli. Kompostu nasıl suluyorsak altığı da öyle suluyoruz. Biraz kuru tarafta kalmakta yarar var. Ancak en önemli şey kümese, ağıla ya da ahıra yağmur/su girmemeli. Katmanlar çok ıslanırsa hava alamaz, yani oksijen alamaz. Anaerobik olur. Kokar ve yararlı bakterilerle değil kötü bakterilerle uğraşırız. Kayvanların ayaklarında mantar, ya da solunumla geçen hastalıklar olur.
  • Tavuklar aklına eserse kümesin orta yerine yumurtluyor. Bakıyor, oh mis, yumuşacık. Talaş da serili. Hazır gelmişken şuracığa yumurtlayayım diyor.  Sahte yumurta almalı, folluklara koymalı. 
  • Yöntem böyle ancak öğrenmek vakit alıyor. Ne kadar su koyacaksın, ne zaman yeni kat sereceksin? Bunlar hep tecrübe. Emin değilseniz samanı, talaşı ince serip nem ve kokuyla uğraşmak yerine kalın serin, süreç daha yavaş olsun. Eliniz alıştıkça hızlandırırsınız.
  • Ördek gibi su seven canlılarda bu yöntemi uygulayamazsınız.
  • Ortaya çıkan azot bileşenleri kalın altığa hapsoluyor. Bu iyi bir şey, kompostaki gibi. Bereket kaçıp gitmiyor. Ancak sistem bir yerden su alırsa, havasız kalırsa ya da başka bir nedenden ötürü çalışmazsa hapis olan azot bileşenleri açığa çıkar ve kümesi boğar. Bu anca ya çok talihsiz ya da bile bile yanlış uygulama yapanın başına gelir. Zor ama imkansız değil. Gerçi kurduğum kompostlardan biri alev almıştı, di mi :) Uyarıdır. Kümes su altında kalırsa acelesinden malzemeyi yenileyin.

Son iki şey. 

İlki bu yöntem yani kalın altlık yöntemi çığır açan yep yeni bir yöntem değil. Asırlardır yapılan şey. Kimse yeni bir şey icat ettik demiyor. Bir isim verildi, çerçevesi- nedir ne değildiri tarif edildi. İkinci şey de laktoserum, kompost aktivatörü, bokaşi gibi ürünleri kullanmanıza hiç gerek yok. İlla bir şey olmalı, eklemeliyim diyorsanız kümesin orta yerine işeyin*  :)

*İşeyin lafı hem espiri hem de gerçek. Espirisi.. komik çünkü, tarlada balkabaklarını tek tek dolaşıp işeyen biri vardı permieste. Çok gülmüştük sonra işe yarayınca hepimiz bir tur bahçeleri döndük. Çünkü gerçekten öyle! Bir yere bakteri aşılamak istiyorsanız, kompost, altlık ve biyokömürü aktive etmek istiyorsanız en ucuz, en kolay ve en doğru yöntem işemek. Olayı karmaşıklaştırmaya gerek yok. Mesleğiniz mikrobiyog, çevre mühendisi ya da benzeri değilse..

**Altlık kalınlaştıkça en alt kısım bir süre sonra fermente oluyor. Yerinde bokaşi gibi. Ön-kompostlaşma. Wow'luk da bir hadise değil, napcaz şimdilik de :) (buradaki fermantasyon önkompostlaşma görevi görüyor. o yüzden süreci komposta benzettim bokaşiye değil - bokaşi gıda atıklarından (çöpten) yapılan turşu, çöp turşusu, yemelik değil)

*** 2.,3. ve 4. resimler internetten aşırma.