4 Ocak 2021 Pazartesi

ocak 2021 - birinci hafta

Bu hafta da bahçeyle pek ilgilenemedim. "Evde oturmak hariç herşeylik bir hava" da vardı gerçi. Mazeretim var! Ben de yakalandım o elim hastalığa. Yok korona değil. Mutfağa ya da permakültüre az biraz ilgisi olan herkese bulaşıyor son yıllarda. Saru sağolsun, var olsun. O bulaştırdı. Ekşi maya. Besle, yoğur, katla, katla, katla, katla, pişir, sıcakken tereyağ sür, ye, başa dön... Nasıl bir döngüdür bu! Salı gününden beri ya besliyorum ya yoğuruyorum. Kısıtlama + ekşi maya olunca şu üç günde -bir de kendi başımıza!- ramazan bayramına denk yemek yemişizdir. Rahat! 

Evde durumlar böyleyken dışarısı çok farklı. Doğada her yıl iki kıtlık oluyor. Biri kış kıtlığı. Hava soğuk, kar yağmış, böcekler ölmüş. bitkiler büyümüyor, yiyecek bir şey yok. Avcılar her yerde. Diğeri ağustos sonu olan yaz kıtlığı. İlkbaharda her evin nüfusu artmış tabiyatiyle, su azalınca işler karışıyor. Tahminim iki haftaya kış kıtlığı başlayacak. Bu sene havalardan o kadar ağır geçmeyecek ama ben korunaklı bir yere bir şeyler koyacağım. Açık bir yere koyarsam, avcı kuşlara ziyafet (evet yaptım o hatayı). Serçelerin üçte biri her yıl kış kıtlığında ölüyor. Yaşlı olanlar nasıl oluyorsa atlatıyorlar bu kıtlığı ama yıl içinde yumurtadan çıkan serçeler ilk yıllarında zorlanıyor. Bulamıyorlar yiyecek bir şey.

Hava güneşli. Sarımsaklar tam gaz büyüyor. Taze sarımsak toplarken dikkatimi çekti, sanki bir ikisi baş çevirmeye başlamış. Emin değilim. Ocak ayında olacak iş değil. Gerçi kar yağmadığı sürece hiç mi hiç itirazım yok. Yağarsa korumak gerekecek.

Alt bahçeyi temizledim. Geçen hafta tırtıllar bayram yapıyordu. Sıktım dişimi. Bu hafta ise 15 m yatakta sadece beş tane vardı. Fail çit kuşu olsa gerek. Onun dışında kimse bu kadar titiz tıtrıl ayıklayamaz. O beş arkadaş da kendilerine tatil kazandı. Kümeste :)

Biraz toparlayınca açıldı teraslar.

Yatakları ilk yaptığım senede yabani otlar kaplıyor her yeri; toprakta gömülü tohumları yüzeye çıkardığım için. Dersimi aldım yıllar evvel. İlk yıl hiç boşluk kalmayacak kadar yoğun ekiyorum. Yabani otlar ya arada boğulup gidiyor ya da turplarla beraber sökülüyor. Kalan bir kaç tane oluyor tabii. Brokolilerin ve karnabaharların arası hep turp. "Zararlılar" da önce turpları sonra karnabaharı sonra da brokoliyi tercih ediyor. Demiştim ben seviyorum zararlıları, daha yoğun oluyor sebzelerin tadı, kuşların karnı doyuyor.. Bu öncesi (üst sıra daha yakın bir tarihte ekildi):

Bu da sonrası (alt sıra, daha önce ekildi, karnabaharları topladıktan sonra - brokoliler yanlardan bir tur daha verecek). Seneye daha az yabani ot olacak.

İlk yataktaki pazılar ikinci kesime hazır gibi, sanki. Belki bir sonraki haftaya. Daha öteki yatak var.

Turplar bu sene çok farklı. Resimde hiç belli olmuyor. Parlıyorlar resmen.

Bu haftaki hasat:


Yer serası (low tunnel) için demir almıştım, 5mm yaylık tel. Merak eden olursa diye detaylarını da yazayım. Metalavm diye bir internet sitesinden. 10 kg kadar aldım. 170 küsür tutmuş. Onları kestim, büktüm bu hafta. 24 tane çıktı 120 enindeki yataklara koymak için. Tanesi 7 lira'ya geldi. Eğip bükmesi sıkıntı ama. Ben hem 5 mm seçtim telin kalınlığını (Richard Perkins 4mm tavsiye ediyordu) hem de kış diye 50 cm arayla koydum yataklara. Pahalı gelebilir.

İlerisi için kendine not: 2 yan yana 75 cm* yatak için 4mm tel, 1 m arayla, 240 cm don-kırağı örtüsü koyarsan maksimum 15 lira maliyet ve ellerin hatrı için demirleri bükecek bir alet yap. 120 cm* yatak için, 4mm tel, 1 m arayla, 240 cm örtü = metresi 10 lira. 5mm olursa 12 lira. Bir tık daha ucuz olur gibi. Yıllık maliyet 2-3 lira metre başına (demirleri 5 yıl örtüyü 2-3 sene).

Önce şablon yaptım. Şart değil, benimkisi alışkanlık.

Sonra büktüm, daha doğrusu uçlarını düzledim:

 Tadaaa! Eee evet, örtüyü yok :) Yılbaşı olduğunu unutmuşum :) Kargoda.

 *75 cm market bahçeciliğinde standart yatak genişliği. 120 cm her iki tarafta uzanabileceğin en uzun mesafe. 90 cm bir taraftan uzanabileceğin en geniş yatak genişliği.