29 Kasım 2024 Cuma

şipşak: makale nedir, nasıl okunur

Kasım ve aralık ayları ideal eve kapanıp kitap okuma dönemi. Kitaptan daha güzel bir şey varsa o da makaleler. Makale nedir, okurken nelere dikkat edileceği var bu şipşak yazısında.

Yaptığınız bir çalışmayı ahaliye duyurmak için yazdığınız yazıya makale deniyor. Bilimsel makale bunun bir tık alengirlisi. Bir yazım şekli var, kısa olması, başka bir çalışmanın kopyası/taklidi olmaması yani literatüre yeni bir şeyler katması isteniyor. İstenen en önemli özellik de makaleyi okuyanın yaptığınız çalışmayı tekrarlayabiliyor olması. Yani makaleyi okuduğunuzda, elinizde gerekli imkanlar ve teknik becerisi var ise, makalede denilenleri tekrarladığınızda aynı sonuçlara varacaksınız. Yani bir çeşit yemek reçetesi, tarifi. Literatür dedikleri de bir çeşit reçete kitabı. Nasıl yemek kitaplarında bir malzeme listesi, yapımı, resmi vs. var ise makalelerin de bir yazım tekniği var. Önden çalışmanın çok kısa özeti verilir – ki sizin işinize yarayıp yaramayacağını görün. Merak edip devam ederseniz literatürdeki çalışmaların genel hali, eleştirisi ve okuduğunuz çalışmanın yeri vardır. Sonraki kısımda çalışmanın yapılma şekli verilir – ki dilerseniz siz de adım adım çalışmayı tekrarlayabilin, uygulanan yöntemler, formüller vs. Bu kısım genelde çalışmanın en ürkütücü kısmı oluyor. Yemek kitabında soğanları karamelize edip deyip geçerler. “Karamelize edin” ifadesinin bilimdeki karşılığı Lawton et al. (1987) oluyor. Lawton mesela 1987 yılında oturmuş  kankalarıyla (“et al” saz arkadaşları demek), karamelize etmeyi ince ince çalışmış. Öyle tarif gizlemeye izin yok bilimsel çalışmalarda, özel bir merkeze kayıt olmanıza ya da gecelerce restoranlarda sürünmenize gerek kalmıyor. Bu kısma takılmayıp devam ederseniz çalışmanın kendisi çıkar karşınıza. Şunları yaptık, şu sonuçlara vardık, şöyle durumlar oldu derler. Yazının sonunda çalışmanın özeti, öz eleştirisi (şunu yapsak daha iyi olurdu) ve gelecekte neler yapılacağı yazılır, sponsorlara teşekkür edilir. En sonda da “hoca dedi diye yaptık” dememek için, çalışma sırasında okunan, yararlanılan kaynakların tamamı -eksiksiz- referans kısmında verilir. Bütün bu yazının 8-15 sayfa arasında olması istenir. Mevzu budur, bu kadardır, abartılacak bir tarafı yoktur.

Yemek tarifi benzetmesi absürt geldiyse, valla billa gelmesin. Kelimenin tam anlamıyla durum öyle. Gastronomi -yeme içme şeysi- çalışanların yayınladıkları yüzlerce makale var. Tost yapmayı ve makarna pişirmeyi makalelerden öğrendim :) Şu şu özelliğe sahip fırında tavandan 12,8 cm mesafede 214 derecede 75 sn ısıtılan ekmekler… diye yazmışlar kaşar ve tereyağı miktarını araştırdıkları çalışmada :) Büyük nehirleri geçen köprülerin hesabını da toprak analizini yorumlamayı da yararlı böceklerin sayısını arttırmak için gerekli bitkilerin adlarını, peyzaj tasarımını da biyokömürü de makalelerden öğrendim ben. Formata alıştıktan sonra gerisi çok rahat :)

Uzun lafın kısası: makaleler çalışmanın tekrarlanması için verilen tariflerdir. Yazarken de okurken de amaç tekrar.

.

Peki makaleleri nasıl okumalı? Gazete ya da roman okur gibi okunmuyor makaleler. Aksi gibi okuma sırasına göre de yazılmazlar. Şu adımları takip edin:

  1. Önce bulduğunuz kaynağın işimize yarayıp yaramayacağına bakıyoruz. Başlık, öz/abstract ve sonuç kısımlarını hızlıca okuyoruz. Yazara bakıyoruz, referanslarına bakıyoruz. Çalıştığınız konuya yakınsa, benzer ya da zıt sonuçları varsa veya ilginizi çektiyse ikinci adıma geçiyoruz.
  2. Makaleyi baştan sonra, ayrıntılarına ve yöntemlere takılmadan, okuyoruz. Buna ilk okuma deniyor. Yöntemlere fazla takılmayın. Yanınıza kâğıt/kalem alın ve önemli gördüğünüz noktaları not edin. Uzun uzun yazmanıza gerek yok, anahtar kelimeler, makaleyi yazanın iddiaları, aklınıza takılanlar. En fazla 5-6 kelime olacak şekilde.
  3. İkinci okumada baştan ve sondan detaylara girmeye başlıyoruz. Yönteme gömülmemek için bu aşamada girmeyin – gerek yok. Bu çalışma neden yapılmış, nelere dikkat edilmiş ve daha önemlisi nelere dikkat edilmemiş iyice öğreniyoruz. Çalışma sonucunda ortaya çıkanları atlamıyoruz haliyle.
  4. İkinci okumayı makaleyi özümseyinceye kadar tekrar edebilirsiniz. İsterseniz 3 kere isterseniz 10 kere, isterseniz de yazarak çalışın. Makaleden soru sorulduğunda artık tıkır tıkır cevap veriyor olmalısınız ikinci okuma bittiğinde.
  5. Hani olur ya böyle yara ince ince kaşınır. İkinci okumada ister istemez referanslara bakmaya başlayacaksınız. Başlıklarına. Konular ilginizi çekmeye başlayacak. İkinci okumayı tekrarlarken dikkatinizi çeken, yazarın vurguladığı makaleleri işaretleyin. İkinci okuma bittikten sonra işaretli makalelerle, arkada gözünüze çarpan diğer makaleleri internetten çekin, okuma listenize ekleyin.
  6. Bu adımda makaleyi değerlendiriyoruz. Sizin işinize yarar mı, ileride bu konu üzerine bir yazı, sunum hazırlayacak ya da uygulama yapacaksınız bu makaleyi açıp bakar mısınız? Öyleyse A verin :) Bakarım ama o kadar çok değil ise B, okuduk da boşa gitmesin ise C. + ya da – işareti anlaşılması rahat ya da zor anlamına geliyor. A+, efsane makale, temiz yazılmış hoşuma gitti çok yararlı. A-, efsane makale de anlayıncaya kadar canım çıktı demek. Onlarca makale geçecek elinizin altından, bu sınıflandırma elzem.
  7. Bu adımda notunu A+, A- veya B+ verdiğiniz makalelerin yazarlarını tek tek internette aratıyoruz. Eski çalışmalarını tarayıp benzer konuda olan makaleleri çekiyoruz. Yukarıda verilen ilk üç- dört adımı uygulayabilirsiniz, baştan sona okumanıza gerek yok. Vaktiniz var ise okuyun tabii.
  8. Geldik en önemli adıma. Uygulama ya da tekrarlama. A verdiğiniz makaleleri tekrar okuyoruz. Bu sefer yöntemler/formüller/model ve simülasyon kısmını atlamadan. Her makale aynı değil, ancak makalede yapılan çalışmayı bir tur uygulamaya çalışacaksınız bu adımda. Diyelim ki bir çiçeğin yararlı böcekleri çektiği, bu çiçeği ektiğiniz alanda 50 metreye kadar mesafede yararlı böcek sayısını arttırdığı yazıyor. Ekin görün. Başka bir makalede diferansiyel denklemler (değişim denklemleri) var, bilgisayarda modelleme yapmışlar. Siz de MATLAB’i ya da başka bir programı açıp bu formülleri girip modeli oluşturuyorsunuz. Makalede verilen grafikleri siz de çıkarmaya çalışıyorsunuz. Bu adım çok çok ÇOOK önemli. Nasıl pasta tarifi kitabındaki tarifleri uygulamadan pastacı olamıyorsanız ya da kitabı okudum diyemiyorsanız çalışmaları uygulamadan “bu makalenin dediği doğru” diyemezsiniz. Çinlilerin ve maalesef bizimkilerin onlarca makalesi var, içi boş, baştan sona sabunlamışlar. Bu son adıma gelinceye kadar içerdiği palavranın farkına varmıyorsunuz. Birebir aynı sonuçlara ulaşmanıza gerek yok, sadece benzer ya da yakın sonuçlar alacağınızı görmeniz gerekiyor. Bu son adıma üçüncü okuma ya da son okuma deniyor* Başardınız, artık makaleyi okudum diyebilirsiniz.
  9. Son adım, baştan sona tarayıp artık eksik bir noktanın kalmadığından emin olmak. Tebrikler, suyu çıktı makalenin :) Bu arada referanslarda kimi makalelerin çok sık geçtiği fark etmişsinizdir. Süper, onları da suyunu çıkarın bir ara.

* Sekizinci adım ile ilgili not: Tabii ki her makaleyi uygulama şansınız olmayacak. Sizin şansınız yoksa başkaları uygulamış mı? Başkaları referans göstermiş mi? O çalışmaları inceleyin.

.

Kabaca bir otuz ila elli makaleyi tarayacaksınız bu şekilde. Korkutmasın, çoğunu ilk 2-3 adımdan sonra bırakıyoruz zaten. Bunlardan anca ikisi ya da üçü A alır. Bir on tanesi de B. Konuya hâkim olduğunuzu hissedersiniz. Sonra öğrendiklerinizi uygulayın. Keyifli oluyor zira :)

Hamiş: Bilimsel makale bir yazım formatıdır. Eskiden makaleler dergilere gönderilir, konuda bilgili insanlar tarından incelenir, onaydan sonra yayınlanırdı. Artık o kadar palavra dergi, yayın ve dernek var ki, bilimsel denmesi bir yetki ya da otorite ifade etmiyor. O yüzden bilimsel kelimesine fazla takılmamalı, makale ya da çalışma deyin geçip gitmeli.